Tarihi Miras Misyon Yüklüyor... / "Kendine hakim olan başkalarına da hakim olur." Konfüçyüs ... / "Başarılı bir girişimci olmak için, sadece işinizi değil tüm hayatınızı kapsayan bir şirket kurmalısınız." Warren Rodgers.... / "Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin önemi yoktur." P.Drucker ... / "Allah’tan korkandan başka güvenilir kimse yoktur!" Hz. Ömer (r.a.)... / "Küçük şeylere gereğinden çok önem verenler, elinden büyük iş gelmeyenlerdir." Eflatun ... / "Deha denilen şey yüzde bir ilham, yüzde doksan dokuz alın teridir."

Finansal Çöküşlerin Sebebi ( 2 )

N. Alper ESEN

FİNANSAL ÇÖKÜŞLERİN SEBEBİ;

(2)

 

Sermaye piyasaları deyince ilk akla gelen Menkul Kıymetler işlemleridir.

 

Kimi iktisat tarihçileri ilk Para piyasalarının antik Roma hatta antik Yunanda dahi var olduğunu söylerler.

Aslına bakarsanız Roma İmparatorluğu gerek işleyiş, gerekse yönetim ve yönetişim anlamında ilk Küresel İmparatorluktu denilebilir. Hükmü altındaki ülkelere başta mimari ve ticari olmak üzere bir çok alanda ciddi katkılar yapmıştır.

Mesela bir dönem bugünkü Britanya topraklarında da hüküm süren Roma İmparatorluğu sonraki yüzyıllarda modern ve birleşik bir İngiltere’nin kurulmasına da öncülük etmiştir. Nitekim Britanya/Britannia kelimesi de latinceden gelmektedir.

 

İlk menkul kıymet işlemleri tam olarak ne zaman başladı bilinmiyor fakat zaman zaman parasız kalan devletlerin ilk çağlarda dahi tahvil çıkararak zenginlerden borç aldığını biliyoruz.

 

Zaman içerisinde zengin toprak sahipleri ve tüccarlar kendilerine borçlu olan devletlerden imtiyaz hakkı alarak, şirketlerinin hisse senetlerini çıkarıp, bir tür ikincil piyasa oluşturup şirket hisselerini satmışlardır. Biz buna menkul kıymetler borsalarının ilk hali diyebiliriz.

Öyle ki artık hepimizin bildiği şekliyle bugünkü şirketler kendileri bir şahıs sayılıyorlar. Böylece şirketler kendi başlarına ortak ve hissedarlarından bağımsız şekilde her türlü ticari işlemi yapıyor ve mal mülk alıp satıyorlar.

 

Şirketlerin hisselerinin değeri o şirketin durumunu anlatan bir göstergedir. Bir şirketin hisselerine yapılan yatırım çoğunlukla o şirkete olan güveni gösterir.

Fakat kimi zaman da menkul kıymet işlemleri o şirketi batırmak isteyen piyasa yapıcı ya da oyuncularının şirketin hisselerine değer kazandırıp sonra da inişe geçmeleri için de kullanılır.

Bu tür işlemler tabii ki kanun dışı manipülatif işlemler olarak biliniyor. Yine de bu kuralı by pass edecek bir çok ara işlem de yapılabilmekte.

 

İlk deniz aşırı şirketlerin kurularak ikincil piyasa oluşturmasından bu yana artık hemen her ülkede şirket hisselerinin alınıp satıldığı menkul kıymet borsaları oluşmuş durumda. Bugün dünya borsalarındaki şirket hisselerinin toplam değeri

80 trilyon $’ın üzerinde.

Gerçekte borsalarda işlem gören şirketlerin değeri bu kadar mıdır tartışılır tabii ki.

Son iki yılda dünya borsaları %30’a yakın büyümüş durumda.

 

Eğer bu büyüme hormonal bir büyüme ise ki benim de aynı görüşte olduğum bir kısım uzmanlar bu yönde düşünüyor, öyleyse şişirilen bu balonun ne zaman patlatılacağı da bir soru işareti.

 

Ben dünyada ciddi bir ekonomik kapatma/karartma yaşanacağı görüşündeyim. Zira tıkanan dünya ekonomisi yeni yeni finansal araçlar da üretse paranın ve sermayenin kontrol edilebilirliği de kayboluyor.

 

Fikrimce 2019 ya da 2020’de yepyeni dijital bir dünya sisteminin hakim olacağı ve herkesin her şeyinin kontrol edilebileceği distopik bir yapı kurulmaya başlanacak.

 

 

Para Kapitalizmin beyni, borsalar kalbidir.

Faiz ise kalbi ve beyni besleyen kandır .

 

Tıpkı makro ekonomideki yükseliş ve alçalışlar gibi borsalarda da aynı mantıkta işlemler yapılır.

Ülkelerin tahvillerine duyulan güven ya da güvensizlik sonucu o tahvillere olan talebi etkileyerek fiyatlandırması gibi şirketlerin hisselerine duyulan güven de fiyatlandırmanın temelini oluşturur.

 

Şirkete güven duyuluyor ve ileride daha da büyüyeceği düşünülüyorsa hisselere duyulan talep artar hisseler de değer kazanır. Yok şirketin durumunun iyi olmadığı düşünülüyorsa satış başlar ve fiyatlar düşer.

 

Yatırımcılar risk alma iştah/açlığından hareketle gittikçe açgözlü davranır ve fiyatları şişirir. Bu bir balondur ve sonunda patlar. Çünkü risk açlığı yerini korku ve paniğe bırakmıştır.

 

Piyasa yapıcılar her şeyi insanların bu aç gözlülüğü üzerine bina ederler.

 

Borsalarda en tehlikeli yatırımcılar ’Serbest Yatırım Fonlarıdır’. Bunlar çoğunlukla açığa alım satım denilen spekülatif işlemlerden para kazanırlar.

 

Fon, İleride düşeceğini öngördüğü hisseyi bir nevi ödünç alır; hisse fiyatı gerçekten düştüğünde ise düşük fiyattan hisse toplayıp aldığı ödünç hisseleri geri verir (tabii ki komisyon vs ödeyerek) ve aradaki farkı da cebine indirir.

İşte gerçek piyasa yapıcılar ve oyun kurucular da bu fonlardır.

Her türlü numara yapabilirler. Üstelik kanunları da çoğu zaman delmeden.

 

Bu fonlar türev piyasalar denilen vadeli işlem piyasalarının da en büyük oyuncularıdır.

Risk büyüktür, büyük risk büyük kazanç getirir.

Büyük risk iştahı borsaları şişirir.

 

Bu fonlar sürekli spekülatif oynarlar. Spekülasyonların realize olması için de her şeyi yapabilirler. Şirketler ve ülkelere borç verir ya da verdirirler. Rating/Derecelendirme şirketlerini dahi kullanırlar.

 

Tekstil piyasalarını domine eder pamuk üretiminden başlayarak nihayi üretim olan bir kazağın fiyatını garantileyebilirler. Pamuk rekoltesi düşse de, pamuk fiyatları yükselse de onlar kazanır.

 

Spekülatör fonlar olarak da bilinen bu fonlar kendi risklerini de ürettikleri farklı finansal araçlar yoluyla dağıtır, risklerini sigortalayarak yine en çok onlar kazanır.

 

 Mesela George SOROS en önemli spekülatörlerden biridir.

1992 yılında Soros İngiliz poundunun düşeceğine dair spekülatif para hareketleriyle bir günde İngiliz poundunu yerlere sermiş ve yalnızca iki iş gününde 1 milyar dolardan fazla para kazanmıştır.

 

2011 yılında yine Kara Pazartesi diye adlandırılan dünya borsalarındaki çöküşte Soros’un 10 milyar dolardan fazla para kazandığı söylenir.

S&P’nin ABD’nin kredi notunu düşürmesiyle başlayan krizde Çin borsasında büyük satış gerçekleşmiş ve dünya borsaları bir kaç günde yaklaşık 2 trilyon dolar erimiştir.

------------------------


Not: Bu yazı "Türkiye İktisadi Düşünce Atölyesi" kursiyerlerine ışık tutmak için kaleme alınmıştır.  

 

Copyright © 2019 Beyrut- Tüm Hakları Saklıdır.