MERKEZ BANKALARI GERÇEKTEN BAĞIMSIZ MIDIR?
(2)
Ne demiştik?
Merkez Bankası otoyolda ileriye bakmaktan daha çok yan
aynaları ve dikiz aynasını kullanarak araba süren sürücü gibidir...
Peki ne zaman ileriye bakabilir?
O ülkenin ekonomik olarak çok güçlü olması durumunda iyi bir
düzEnleyici olabilir.
MB’larının ana görevi ekonominin hızlı ısınıp hızlı
soğumasını önlemektir.
Bütün dünyada ve bu konuda MB’larının çok da başarılı
olamadıklarını görüyoruz. Çünkü büyük özel bankalar, fon şirketleri ve sermaye
yatırımcısı kuruluşlar piyasayı regüle ederler.
Bu kurumların sahipleri ve yöneticileri hem politik olarak
hem de ekonomik olarak çok güçlüdürler.
Bu kuruluşlar borç alış verişlerinde ve yatırım
yaptıklarında kendi kurallarını ve faiz oranlarını belirlerler. Bu oranlar
tabii ki uluslararası arenada aşağı yukarı birbirine yakın tutarlardır. Ancak
zincirleme finansal travma reaksiyonlarda MB’ları nihai kredi noktası olarak
devreye girer.
Büyük finansal kredi kuruluşları özellikle gelişmekte olan
ülke ekonomilerinde daha fazla kazanırlar. Çünkü o ülkelerin ekonomik
göstergeleri ve pozisyonları hep belli bir çizgide tutulur ki kazanç
sürdürülebilir olsun.
Ayrıca yine Kredi Derecelendirme kuruluşları aracılığı ile
kazançlarını garanti altına alırlar.
Sözün özü; Dünyada çok güçlü dört Merkez Bankası vardır ve
bu dört MB’sı dünyadaki bütün MB’larının bağımsız olarak kendilerine bağımlı
olmasını temin etmişlerdir.
ABD, İngiltere, AB ve Japon Merkez Bankaları tek bağımsız
MB’larıdır.
Bu dört banka da para ve finans kuruluşlarıyla bağıntılıdır.
Sonuç; Dünya Ekonomisi Döviz, Borsa ve Faiz üçgeninde yönetilir.
------------------------------
Not: Bu yazı "Türkiye İktisadi Düşünce Atölyesi" kursiyerlerine ışık tutmak için kaleme alınmıştır.